iki senelik değildir zaten, dört seneliktir. Yarı örgün, yarı uzaktan olduğu için -bilmeyenler tarafından- iki senelik sanılmaktadır. Babalar gibi eğitimi vardır. Örgün eğitimde 45'le CC dahi alabilitesi olan öğrenci, bu bölümde 69'la sınıfta kalır. Yalakalık işlemez, rüşvet işlemez, yalvarmak işlemez. Bilen geçer, bilmeyen kalır. Hocalarla arası iyi olan bölüm birincisi niyetine baş tacı edilmez!
Ki hayallerini gerçekleştirememiş, bilinçsiz eğitimciler ve aileler yüzünden istemediği bölümlerde okumaya mahkum edilmiş, harcanmış yığınla hayat var bu ülkede. Bu bölüm, öğretmenlik mesleği için yanıp tutuşan nicesi için ikinci bir şans demekti bir yerde. Neden okumak isteyenin önüne setler gerilmesi meşhur ki bu ülkede?
Gündüz çalışıp gece okumak isteyen, dört sene boyunca okula gidip gelme lüksü olmayan, ikinci üniversite sayesinde hayat bulmayı planlayan nice insan... Şimdi harcanmış bozuk paradan farksız.
Yığınla hayal daha harcandı, katilliğinizle gurur duyabilirsiniz!
Zaten trajikomik olan da şu: Açıköğretim ingilizce Öğretmenliği, 2012 YGS sınavı sonrası kapatılma kararına kurban gitmiştir. Evet, kurban hem bölümdür, hem de onu düşleyen öğrencilerdir. Zira ne demek YGS? Üniversite sınavının ilk ayağı demek. Üniversite hazırlıklarının yarıdan fazlasını tamamlamış, hedef koymuş öğrenciler demek. "Açıköğretim ingilizce Öğretmenliği için giriyorum sınava." diyen yığınla hayal sahibi demek.
Ama zor, bu ülkede bir dönem sonrası için dahi planlar yapmak. Zor hedef koymak, o hedefe önüne bir set gerilmeden ulaşmak.
Kapatılması ülke için daha iyiyse kapatılsın, tamam. Ama bu iş YGS sınavı sonrası, LYS'ye bir ay kala yapılmaz! Ya sene başında alacaksın bu kararı, öğrenci ayağını yorganına göre uzatacak. Ya da bu senenin bitmesini bekleyeceksin, herkes hedefi için çabalamaya devam edecek.
Öğrenci deneme tahtası değil. Kimsenin hayalinin günahına girmek, kimsenin de hakkı değil!
Eğitimden bu kadar anlıyor baştaki büyükler işte. Eğitimci olmak için can atan nice idealist de... Ortada kalıyor böyle pat diye!
