Özünde bir stockholm sendromudur. Size acı çektiren birinden bu yüzden nefret ederken bir yandan da yokluğuna katlanamadığınızı ve onu ne kadar çok sevdiğinizi görürsünüz. Babam ve oğlum filminin en can alıcı sahnesi olan babanın kollarını açıp bağırdığı sahnede bir yandan hüzünlendiğiniz bir yandan da Sadık'ın kardeşine gülerken ki ruh haliniz gibi karmakarışık bir şeydir.