Çekirdek ile ağaç arasındaki vazgeçilmez ve kopmaz ilişkiyi kâinât çapında büyütecek olursak; imam-ı Mübînin, kâinâtın bir büyük çekirdeği, yani geçmiş, gelecek ve gayb âlemi etrafında dal budak salan yaratılış ağacının bir büyük mukadderât programı ve bir büyük fihristesi olduğunu söyleyebiliriz. Bu mânâda imam-ı Mübîn, Allahın varlıklar için takdir buyurduğu kaderin bir defteri ve bir düstur mecmuâsıdır. Bu düsturların imlâsı, bu programın icrâsı ve bu kader defterinin hükmü ile, zerreler eşyanın vücudundaki hizmetlerine ve hareketlerine sevk edilmektedir.