gidecekti, valizi toparladık köşedeki firmaların önüne vardık. tek kelime etse ağlardı o yüzden konuşturmadım hiç. oturduk otobüs firmasının içine,sağımda o. solumda ise sakız makinesi * , bozukluk çıkartıp attım bana yeşil geldi,yeşil para demekmiş. ona kırmızı, aşk. çok sakız çiğnemem, yanımdaki çiğnerse çiğnerim o da onun sesini duymamak için. ama saçma anlık bir gülümsetme girişimiydi ve çiğnemeye başladık. servis geldiğinde, tam gidecekken o doğal ayrılık anında o doğal öpüşme esnasında,o anormal transferi gerçekleştirdik. sakızları değiştik. hala saklarız o sakızları, öyle de iğrenciz.