"oh olsun" diyenler muhtemelen türkiye gerçekliği konusunda üç maymunu oynayanlar. fen-edebiyat okuyanların birçoğu öğretmen hayaliyle okurlar bu bölümü. küçük bir kısmı ise akademik yönde yetiştirir kendini.
öğretmen olmak için okurlar, çünkü onlara böyle bir vaatte bulunulmuştur. öğretmen olmak için okurlar, çünkü bilim adamı olmaları için türkiye'de gerekli imkanın olmadığını çok iyi bilirler. burada bok atılması gereken birileri varsa da o kişiler fen-edebiyat okuyan kişiler değil, onları bu duruma sokan kişilerdir. ha bunu düşünemeyen sevgili eğitim fakülteli arkadaşlar, eğer bunu idrak edemiyorsanız zaten sizden öğretmen de olmaz. demek ki neymiş, öğretmenlik ne bir sene formasyon almakla olunuyormuş ne de 4-5 yıl pedagoji alanında eğitim almakla. eğitim fakültesi mezunu olup üstüne senelerce öğretmenlik yapan kişiler arasında pedagojiden zerre kadar anlamayanlar da mevcut.
sözün özü; türkiye gerçekliğini biliyorsanız, olan bitenin farkındaysanız, çok değil azıcık da düşünebiliyorsanız bok atmayıp ona buna, biraz empatik yaklaşıp bu akıbet karşısında hayıflanırsınız.
