bir gs'li olarak fenerbahçe'yi galibiyeti, galatasaray'ı güzel oyunu için tebrik ederim. ayrıca fenerbahçe'nin de önde oynayacağı aşikar olan galatasaray'a karşı çok akıllı oynadığını da kabul etmek lazım. fakat maçı belirleyen nokta kuşkusuz volkan demirel ve gs'li oyuncuların son vuruşlardaki basiretsizliği oldu. volkan kuşkusuz en iyi maçlarından birini çıkardı. ama bazı pozisyonlarda da gs'li futbolcular daha iyi vuruşlar gerçekleştirmiş olsalardı (necati, elmander, aydın, baros vs.) maç daha farklı sonuçlanırdı. fenerbahçe'nin gollerindeki bitiricilik başarısı da dikkate değer. çok az pozisyon bulmalarına rağmen bunların ikisini gole çevirdiler. ve ikinci golden sonra farkı artırma şansları da buldular. oyun olarak galatasaray fenerbahçe'yi elinden kaçırdı denebilir. fakat futbolun gerçekleri açısından bakarsak da tarihi bir fark daha yaşanabilir de. iki takım için de geçerli tabi bu. fenerbahçe beraberlik olmadan ikinci golü de bulsaydı galatasaray dağılabilirdi. daha çok kontra yiyebilirdi. ya da galatasaray bulduğu fırsatların birkaçını değerlendirse aynı şey fenerbahçe için de geçerli olabilirdi. ama hiçbiri olmadı. saldırıyı karşılayıp nokta atışları yapan fenerbahçe kazandı. ve şampiyonluk iddiasını güçlendirdi.
bir galatasaray'lı olarak 6-0'dan sonra yaşadığım en kötü derbiydi. belki fark yemedik. belki kazanmanın eşiğine de geldik. ama bu kadar iyi oynamışken de kazanamamak, hele de fener'e karşı kazanamamak ayrı bir oturuyor insanın içine. ikinci johnson faciası.
maç esnasında "bu maça kalp dayanmaz" sloganıyla verilen sigorta reklamıyla maçın başında dalga geçerken, maçın ikinci yarısının çoğunu aslında o kadar da haksız değillermiş demekle geçirdim. bu da ayrı bir anekdot.