sappho

entry27 galeri
    19.
  1. arkaik lirizm (archaikos lyrismos) diye bilinen ve m.ö.1.bin yılın ilk yarısını kapsayan kallinos, theognis, semonidis, folikidis, hipponaks gibi elejiler şairleri ile onlardan hemen sonra gelen alkman, sappho,alkeos, stisihoros, ivikos, anakreon, simonidis, korinna'nın ortaya koymuş olduğu şiirsel şarkı; melos şairlerinden oluşan şiir akımı içinde en önemli yeri tutan; m.ö. 630-657 yılları arasında yaşamış kadın şair.
    sappho'nun şiirleri eolia lehçesi ile ve metron denen, divan edebiyatı'nın aruz veznine benzeyen 'ölçü' birimlerine uyumlu olarak yazılmıştır.
    sappho, zamanının ve zamanından sonrasının pek çok şair, edebiyatçı ve eleştirmenini etkilemiş; bu şair, edebiyatçı ve eleştirmenlerce '10. musa (esin perisi)' olarak tanımlanmıştır.eski yunan edebiyatı ile iskenderiye devri (hellenistik devir)edebiyatının, roma edebiyatının ve bunlardan sonra tüm batı edebiyatının en önemli inceleme, araştırma konularından birini oluşturmuştur.

    sappho'nun şiirlerinde lirizm ile birlikte idilik ve hatta bukolik olarak ifade edebileceğimiz dingin, fakat aynı zamanda insanı uçuran duygusallıkta, ışık dolu bir hava esmektedir. sapho'nun dizelerinde ege bölgesinin tüm insanlığı ısıtan ve aydınlatan, insanlığın ortak duygu mirasını oluşturan o düz sözle anlatılamaz heyecanı vardır.
    sappho'nun şiirleri -hangi cins olursa olsun- gereçk sevginin ifadeleridir.
    **
    `uçuşan sözlerle
    şarkıma başlarım ben`

    --spoiler--
    geldin, ne iyi ettin,
    öylesine arıyordum ki seni,
    serinlettin
    arzu ile yanan içimi
    --spoiler--

    --spoiler--
    hiddet göğüse dolup sarstıkça onu,
    sakın
    dilinin ileri gitmesinden
    --spoiler--

    --spoiler--
    fırtınanın cehenneminde
    ve de rüzgarın uğultusunda,
    korku içinde,
    canlarını kurtarmak için gemiciler
    yükü çıkardı da ambardan
    karaya oturttu gemilerini;

    yardım et ki bana,
    yakalanmayayım hiç fırtınaya açıklarda
    ne de tuzlu sularda
    boşaltayım yükümü
    çaresizce

    ama, akıntılı nirea'da
    bir deniz şöleninde yapayım ki sunumu
    değsin tüm yaşadıklarıma
    --spoiler--

    --spoiler--
    nedir yüzündeki bu ışık?
    çiçek açmış sümbül gibisin
    --spoiler--

    --spoiler--
    tanrılardan bir tek haros'tur ki
    vermez,
    tatlı bir umuda
    yeşerme olanağını
    --spoiler--

    --spoiler--
    admitos'un sözleri kulağında kalsın, hey dost!
    kahramanları hep sev de, uzak dur korkaklardan;
    tadı yok korkakların,
    onu da sen bilesin
    --spoiler--

    --spoiler--
    işte böyle sapfo, yoksa sevmem seni artık;
    sevgili vücudunu kaldır da yataktan,
    çık seyredeyim seni;

    at üstünden sakız yapısı elbiseni,
    ve, el dokunmamış zambak misali
    çeşmede yıkan sularla;

    kleida'mız getirsin sedirin rahiyasını
    sarı harmaniyelerle kızıl örtüler
    sararlarken vücudunu

    ve işte, sen üstüne geçirirken şalını
    çiçek açmış fidanlardan taçlar öreceğim o güzel saçlarına;
    gel ama artık, tatlım
    çıldırttı beni güzelliğin;

    sen de priksina,
    kızların hoşlandığı o içkiyi hazırlayana kadar ben,
    pişir közde kestaneleri;

    gerçekten, ancak bir tanrı olabilir
    tüm bunları sunan bize;

    ve, bugün de, midilli'ye, bu sevdiğimiz kente,
    çocuklarına koşan anne misali
    sapfo, kadınların en güzeli
    söz verdi geleceğine

    sevgili atinalı kadın,
    nasıl da unutabildin
    o zaman ant içtiğin tüm bunları?
    --spoiler--

    --spoiler--
    dalın, en tepedeki dalın ucundan
    sarkar
    elmanın en tatlısı;
    bıraktılar orada onu, koparmadılar;
    sanma ki unuttular;
    uzanamadı ki kimse
    ta oralara
    --spoiler--
    3 ...