--spoiler--
ya mısırın bu zorlu prangalarını kırarım
ya da aklımı kaybederim.*
***
işte hep böyle öldürüyoruz kadınlarımızı
gücendirmekle öldürmek aynı şey çünkü
ayrılmamızla ölmeleri bir olur. *
***
aptalca bir öğüt; dediğini yaptığım anda
onu kaybettim demektir. *
***
ah aşk denen büyük yalan!
çektiğin acının yaşıyla
hokkalar doldururdun hani?
nerede o kutsal hokkalar?
her şey çok açık!fulvia'nın ölümünde
kendi sonumu görüyorum,
demek tavrın bu olacak! *
***
bu halk tabakası, akıntıya kapılmış
rastgele sürüklenen bir çöp gibi
çalkantıyla bir ileri bir geri sallanır durur,
ta ki çürüyüp gidene kadar. *
***
dünyanın size ait olan üçte birini,
gem vurup terbiye edebilirsiniz belki,
ama böyle bir kadını asla! *
***
evet, unutmuşum; gerçek sessiz kalmalı *
***
söylediği şeyleri değil de,
söyleyiş tarzını yargıladım.
doğrusu, anlayışımız bu kadar farklıyken,
dost kalmamız mümkün değil bence.
yine de, bilsem ki yeryüzünde,
bizi birbirimize kenetleyecek bir kasnak vardır,
aramadık yer bırakmazdım onu. *
***
o ''ancak''tan hoşlanmadım.
önceki iyi haberlerin hepsini götürüyor.
yazıklar olsun o ''ancak''a!
''ancak'' dediğin tıpkı bir zindancı;
yanında korkunç bir cani getiriyor. *
***
suçsuzlara da yıldırım çarptığı olur bazen.
keşke nil alıp götürse mısır'ı,
tüm zararsız yaratıklar yılana dönse!
***
büyük adamlar arasında kalan küçük adamın sonu budur.
kargım olup kaldıramayacağıma, değneğim olsun işime yarasın. *
***
bil ki çıkar benim için şereften önce gelmez;
tam aksi, şeref çıkardan önce gelir.
ben bilmeden bu iş olup bitseydi,
seni kutlayabilirdim.ama şimdi kınıyorum. *
***
onlar lepidus'un kanatları, lepidus da onların böceği. *
***
gözlerine nisan geldi, aşk mevsimi yani,
bu yağmur da onun işareti.hadi neşelen. *
***
o zaman, ey dünya,
kala kala iki boğaz kaldı sana!
ama, ne kadar yiyecek atarsan at aralarına,
çaresi yok, birbirlerini yiyecekler sonunda. *
***
günü sayılı aslanla uğraşmaktansa,
aslan yavrusuyla oynaşmak yeğdir. *
***
hep gelgeç biriydin zaten,
ama işte kusurlarımız kemikleştiğinde,
bilge tanrılar gözlerimizi bağlar.
sonra da, biz bulunduğumuz kümeste
kendi pisliğimizin içinde eşelenir;
hatalarımıza hayran, kurula kurula gezinir
ve bu şekilde sonumuz yaklaşırken
onlar da gülerek seyrederler halimizi. *
***
yok, yok, ağlama iyi yürekli eros.
hiç değilse, kendi sonumuza karar vermek
bizim elimizde! *
***
ama siz tanrılar, insan olalım diye,
kusur da veriyorsunuz bizlere. *
***
çözülün kara bulutlar,
bırakın yağmurunuzu ki,
tanrıların ağladığı belli olsun. *
--spoiler--
william shakespeare oyunlarından.araştırmacılara göre oyunda kullanılan başlıca kaynak, eski yunanlı tarihçi ve biyografi yazarı plutarkhos'un kısaca ''yaşamlar'' olarak da adlandırılan, ''soylu yunan ve roma büyüklerinin yaşamları'' adlı eseri.shakespeare kitabın aslından değil,sir thomas north'un, kitabın fransızca çevirisinden yaptığı ingilizce çeviriden yararlanmış.
kleopatra, antonius ve enobarbus karakterleri üzerinden şiirsel dehasını konuşturan shakespeare, her eserinde olduğu gibi yine söz oyunlarına ve mecazlara sıkça yer vermiştir bu oyununda da.roma tarihi ve mitolojisi hakkında güzel örnekler içeren, akıcı, okuru sıkmayan bir kitap/oyun.