Amerika'dan gelen General Pershing'in Kurmay Başkanı olan General Harbord Sivas'ta Mustafa Kemal'le görüşürken der ki:
- Türk tarihini okudum. Milletiniz büyük kumandanlar yetiştirmiş, büyük ordular hazırlamıştır. Bunları yapan bir millet elbette bir medeniyet sahibi olmalıdır. Takdir ederim. Ama bugünkü duruma bakalım. Dördünüz bir arada yapamadığınız şeyi, bu durumda tek başınıza yapmayı nasıl düşünebiliyorsunuz? Fertlerin intihar ettikleri vakit vakit görülür. Bir milletin intihar ettiğini mi göreceğiz?
Mustafa Kemal generale:
- Teşekkür ederim, dedi. Tarihimizi okumuş, bizi öğrenmişsiniz. Fakat şunu bilmenizi isterim ki, biz emperyalist pençesine düşen bir kuş gibi yavaş yavaş, aşağılık bir ölüme mahkum olmaktansa babalarımızın oğulları olarak vuruşa vuruşa ölmeyi tercih ederiz.
General ve arkadaşları sessizce ayağa kalktılar:
- Biz de olsak böyle yapardık, dediler.
(Falih Rıfkı Atay, Çankaya)
işte bütün kavgası önce bağımsızlığı sağlamak ve sonrada bağımsızlığı sağlamlaştırmak içindi, yaptığı devrimlerinde bunun bir gereği olduğunu düşünüyordu.