gece gece sol framede kendini gösterip yine ağzıma sıçan ülke.hayır amına koyim haz etmiyoruz birbirimizden,olan oldu ve fakat sürekli danimarkayla ilgili şeyler çıkıyor karşıma.ulan bir de husumetimiz amerika ile falan olsa demek ki tümden yarra yiyecektik.
ırkçı hükümet vardı ben danimarka'ya göç etmeyi düşünürken.niye göç ediyorduk? gönül meseleleri falan.işte o ırkçı orospu çocukları,dansk folkeparte denilen sikiklerin akıllara zarar uygulamaları vardı.danimarkalı kadınlar yabancı erkeklerle 25 yaşına gelmeden evlenemiyor mesela,ve fakat bu ülkede hayvanlarla cinsel ilişkiye girmek yasal.
roskilde'de okumak istedik,avrupa birliği ülkelerindeki öğrencilere eğitim ücretsiz iken ve hatta burs ödenirken türkiye ve muadili ülkelerden gelenlere yıllık 12 bin euro gibi bir fatura çıkarılıyor.
her şeyini geçtik 'yine de olsun,değer' dedik bu sefer de göte geldi aşkımız ikimiz de şaşkınız durumları hasıl oldu.velhasıl halen görüştüğüm sağlam arkadaşlarım olsa da ırkçı,ukala sikik tipler can sıkmaktadır.kızların çoğunluğu yabancı erkeklere ilgi duyarken erkeklerde de bayağı moda olan taylandlı kadın ilgisi vardır.
benim için tek iyi yönle hatırlayacağım şeyi futbol milli takımıdır.özellikle 'danish dynamite' lakaplı sürpriz bir şekilde avrupa şampiyonu olan takımdan tut da bugünkü simon kjaer,christian eriksen gibi genç oyuncuların monte edildiği morten olsen yönetimindeki takım olsun,külttür futbol dünyasında.
bir de dili lanettir be.yazımı falan neyse de telaffuzu siker bırakır adamı.lan kitaptan okuyorsun danca bir şeyler,danimarkalı eleman anlamıyor seni.o derece garip bir dildir.ki ben linguistik yeteneği mevcut biriyimdir,telaffuzda zorlanmam,soğuktan dudakları o yönde evrilmiş ve bir garip telaffuz doğmuş herhalde diye avutmuştum kendimi.