çocukken ilk baş birşey anlaşılmaz.anne daha içe kapanık olduğu için durumu baba anlatmaya çalışır lakin 7 yaşındaki bir çocuğa bu durumu anlatabilecek kelimeleri bulamaz bulsada çocuğa ağır gelir.kavga kıyamet aileler de ayrıldıktan sonra ortada minik 7 yaşında bir çocuk kalır.annesinin babasının eşyalarını çöp torbasıyla fırlattığına şaşkın gözlerle şahit olur.babasının eşyalarından birtek masa saati kalır fırlatılırken yere düşmüştür.kğçük kız alır o saati içi acır evet kücücuk bir kızın içi ezilir.birden olgunlaşır.aklı hep en son birlikte yaptıkları kahvaltı gelir.yeni taşındıkları o evde daha ne kahvaltıların hayalini kurmaktaydı halbuki.anlar ki artık hepsi orda kaldı.günler geçtikten sonra alışmaya çalışır bu sefer de okul da arkadaşlarının fısrdaşmalarından akrabaların acır gözlerle bakmalarından rahatsızlık başlar.bazen hepsi yok olsun ister.akraba gezmelerinden nefret edilir anne ya da baba tarafı farketmez her zaman bi eksiklik olur.yaş ilerledikçe anne ve babada kendi hayatlarına bakmak isterler bir uvey baba uvey anne korkusu her zaman olur zaten.daha sonra bir sevgili edinilir.babadan ayrı buyundugu için sevgilide bir baba şefkati aranır.sevgiliye sadık kalınır.ayrılmak daha da korkutur ve her zaman sevgiliyle çok iyi bir aile kurmak ve kendi çocuğuna asla böyle şeyler yaşatmıcağına dair kendi kendine sözler verilir.yetmiyorsa sevgiliyede verdittirilir tabi.en sinir bozucu olan durum da anne ve babanızın bile sizi anlayamamasıdır.onlar için bi aile bile olmayı veceremedikleri saçma sapan kavgaları kendi hayatları vardır.onların anne ve babası ayrılmamıştır.onlar anne ve babası ile buyumuslerdir.kendilerini eksik hissetmemişlerdir.ikinci bir eş onlar için mumkundur peki ya çocuk için...