çok mu çalıştın ersin; o fakülteye girmek için; baban övündü mü 'oğlum doktor çıkacak' diye. sabahladın mi kitaplar üzerinde, intörn odalarında. anacığın çok ağlamıştır seni beyaz önlükle gördüğünde. yemin ederken kürsüde kalbin hızla atmıştır, bilirim. kimbilir ne ümitlerle... uzman olmak istemişsin, cerrah olacak kadar idealistmişsin. kaç hayat kurtardın ersin; üç kuruş asistan maaşınla. senin alınterine, diplomana da el koydular: evini, eşini bırakıp antep'e gitmişsin, mecburen hizmet etmek için. 85 yaşındaki bir akciğeri iyileştirmek için... hastanı iyi edemeyince 17 yaşındaki torunu bıçağı kalbine batırıvermiş. o an düşündün mü; değdi mi yavrunu hiç göremeyecek oluşuna, değdi mi onun daha doğmadan babasız kaldığına. ben bu gece bunları düşünüyorum ersin; bu gece bütün hekimler bunu düşünüyor."