uğur meleke kendisi hakkında şöyle bir yazı yazmıştır.
--spoiler--
Bundan tam 4 yıl önce, ispanyayla Türkiyenin U19 takımları Polonyada Avrupa Futbol Şampiyonasında karşı karşıya geldiler. O gün, Türk forvet ilhan Parlak, ispanyol stoper Piqueyi zor durumda bıraktı. Ardanın Türkiyenin Etoosu diye tanımladığı ilhan 2 gol attı, 3 gün sonra Portekize karşı da hat-trick yapıp turnuvayı kral olarak tamamladı.
2006daki o maçı çok iyi hatırlıyorum. ilhan o günkü görüntüsüyle Mevlüt Erdinçin çok önündeydi, çabuktu, son vuruşları ustacaydı (3 gün sonra ilhan 11de, Mevlüt kulübedeydi). Piqueyse çekingendi, ağırdı ve geri dönüşlerde güçlük çekiyordu.
Turnuvadan sonra Ocak87 doğumlu ilhan Kayseriye, Şubat87 doğumlu Piqueyse Barcelonaya döndü. Rijkaard, genç Piqueyi önce (kontratına en az 20 maçta oynama şartı koyarak) Zaragozaya, sonra da Manchestera kiralayıp tecrübe kazanmasını sağladı;
Kayseriyse bir sezonun sonunda ilhanı Fenerbahçeye sattı.
Temmuz 2008de 21 yaşında iki büyük takım forması altında mücadele eden iki oyuncudan Pique Barcelonada ilk 11de yerini aldı, o sezon 45 maçta oynadı. ilhansa Aragones yönetimindeki Fenerbahçede beş lig maçında forma şansı bulabildi.
2009-2010 sezonu Piquenin yılıydı, Barcelonada 49 maç oynadı. Bir stoper için hiç fena sayılmayacak 4 gole imza attı, La Liga şampiyonluğu kazandı. ilhansa Ankaragücüyle ligde 6 kez ilk 11de sahaya çıktı, 2 golle sezonu tamamladı.
Bugün, 2006daki o maçtan 4 sene sonra, o günün üzgünü Barcelonalı Pique evinde Dünya Şampiyonluğunu kutluyor. ilhansa Karabük yolcusu, 4 senede 5. takımın formasını giymeye hazırlanıyor.
--spoiler--
işte buradan futbol fakiri bir ülke olduğumuzu çıkarabiliriz.