bu erkek, (bkz: o benimdir ayrıca) malın tekidir. kendi hayatını yaşayamaz hiç, hep başkaları için vardır. hani sayfalardır anlatılıyor ya özgürlüğüne düşkündür, yarı yolda bırakır, şöyledir böyledir... alayı hikaye... bu adamlar kaybetmiştir hep, yaşından önce olgunlaşırlar, mesela 25 yaşına basmadan şakakları beyazlamaya başlar bu lavukların. sonra gamsız olamazlar hiç.
ince fikiridirler, ayrıntıya takılırlar, evet zekidirler ama bir o kadar da saf kalplidirler. istemesini bilirsin canını bile alabileceğin kadar cömerttir bunlar. bazen sokakta bir başına ağlayan birilerini arar gözleri, oturup yanına derdini sormak için...
bazen hayatın sillesini yemiş birini ararlar, bakıp şükretmek için, bazende bir kadın ararlar, hani omzuna başını koyup rahatça ağlayabilecekleri... sonra hiç umrunda olmaz bunların yay burcundan nefret eden kadınların olması... birini kolay sahiplenirler, gitmesin diye yollarına yatarlar, çiğnenmeyi göze alırlar. para, onur ve şeref gibi insanların kibrini kabartmak adına ortaya atılmış gereksiz erdemlere asla değer vermezler, onurun ve gururun kırılmak için var olduğunu bilirler.
bir kadının karşısına geçip gözleri yaşlı vaziyette;
--spoiler--
gitme, bak ben varım, seviyorum seni, ne olur gitme
--spoiler--
diyecek kadar cesurdurlar. delikanlılıklarına bok sürdürmekten korkmazlar. çünkü delikanlılık denen şeyin, için ve dışın bir olmasından ibaret olduğunu bilirler. ağlarlar bu burca mensup adamlar, hemde çok ağlarlar...
değer verirler insana... hele ki kadınına... değer vermenin üzerinde olan birşeylerin peşine düşerler kadını için, kalbinde ve aklında konumlandıracak yer bulamazlar, aşkları misafirperverdir bu adamların...
ama sınırını geçmeye görün, işte o zaman herşeyi bir kibrit çakarmışçasına silip atarlar... ve dönüp bakmazlar ardlarına...
işte bu kadarız, her insan kadar yavşak, her insan kadar iyi, her insan kadar namuslu, namussuz, adam, kaypak, insan... daha birçok şey işte...
