Malum son James Bond filmi ülkemizi mesken tuttu. Bundan o kadar mutluyuz ki adamlar rahat çalışabilsin diye yollarımızı trafiğe kapatıyor, tarihi mekanları emirlerine veriyoruz. Doğduğu günden bu yana bu ülkenin vatandaşı olan insanlara tanınmayan ayrıcalıklar kraliçenin ajanına tanınıyor nitekim. Bugün dahi gazeteleri açsanız görürsünüz. Kapalıçarşı'nın çatısında motorsikletle tehlikeli sahneler çekmiş ünlü ajanımız. Dublörler Allah'tan kaza bela yaşamadan bu tehlikeli sahneleri tamamlamışlar. Tamamdır kardeşim, çek filmini, biz de sana kolaylık sağlarız... Tevazu bu toprakların üzerinde yaşayan insanların ortak özelliği. Elbette anlaşılmaz bir yabancı hayranlığı ile birlikte. Bununla birlikte merak ettiğim müzelerinde eserlerin yıpranmaması için fotoğraf bile çektirmeyen bu adamlara karşılık temeli 1461 yılında atılmış olan Kapalıçarşı'nın çatısında motorsikletli sahneye kültür bakanlığı nasıl izin veriyor? Bu sahnelerin yapıya bir hasar verip vermeyeceği düşünülüyor mu? Son sorum; aynı sahneleri Buckingham Sarayı'nda, Louvre Müzesi'nde çekilmesine izin verirler miydi? Biz malız, mal... Bu ülkedeki tarihi eserleri, kültür varlıklarını topunu yabancılara verelim de en azından sonraki nesiller gidip oralarda sağ salim görebilsinler...
Not 1: Kültür bakanlığı'nın "Muhteşem Yüzyıl" dizisi için Topkapı Sarayı'nın bahçesini tahsis etmediğini hatırlatırım.
Not 2: Kapalıçarşıya zarar vermiş olsalar bu zararı verdikleri para karşılamaya yeter mi?