biz rüzgar nedir görmemiş istanbulluları hem şaşırtmış hem de sevindirmiştir. dışarda "alla alla" diye havaya bakan yaşlı adamı, balkonlardan saksılarını indiren kadınları, sokaklarda uçan nesneleri görmüşüzdür. aynı zamanda kişisel olarak ağzıma sıçmıştır.
cross: ohaaa fırtına lan ne güzel!
balkona çıkılır, gözler kapatılır, saçlar rüzgarda uçmaktadır, hava hızla vücuda çarpar, surata kocaman bir gülümseme yerleşir.
o sırada yakında sallanmakta olan bir ağaç dalı: Fsssssss, ÇAAT! (şakakta patlar)
cross: aağh, kafam. sikeyim fırtına gibi seni. (hemen sattı)