şu an evli olduğum, ve benim için çok sayıda fedakarlık yapmış insanla yeni flört dönemindeydik.
eski yaralarım tamamen kapanmasa da, artık diğer insanlarda eski sevgilimi aramıyordum. her şey yolunda giderken geçmişten gelen bir telefon, bir zamanlar onun için canımı bile düşünmeden feda edeceğim insanın numarası telefonumdan beni arıyordu.
kalbim o kadar hızlı atmaya başlamıştı ki, heyecandan telefonun tuşuna bile basamıyordum..*
en sonunda ben açmayınca telefonu kapattı doğal olarak. kendimi toparladıktan sonra bi cesaret "hayırdır beni aramışsın" gibisinden bir konuşma yapmak için kendimi hazırladım.
ama ne mümkün, sesini duyar duymaz "naber" gibi mal bir kelimeyle başlayıp, hiç bir şey olmamışcasına peşi gelen konuşmalarla devam ettik. öyle özlemişim ki, özlemden o an hiç bir şey hiç kimse umurumda değil..
ta ki, şimdi ki eşim, o zaman ki sevgilimin, kabul edildiği yurt dışı yüksek lisans programından benden uzak kalmamak adına vazgeçip iptal ettiğini öğrendiğim ana kadar.
işte o an kafama dank etti bizim ex sevgilimle neden ayrıldığımız..
idealleri vardı, hayalleri.. ve beni buna bir şekilde engel olarak görüp "arkamda böyle bir sorumlulukla hayallerimi gerçekleştiremem" bahanesiyle bitmişti ilişkimiz.. hala ona karşı içimde ne var bilmiyorum, çözemiyorum ama yapmam gerekeni yapıp ex sevgilime artık görüşemeyeceğimizi, benim hayatımda biri olduğunu ve maceraları için beni arkasında bırakıp giden birisi için onu asla terk etmeyeceğimi söyledim..
bunu yaparken acı çekmedim mi? çektim elbet fakat büyük bir yanlıştan döndüm.. ne demişler bilirsiniz "eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı"