şöyle çalışan bir sistemdir:
pratisyenler devlet hastanelerinde çalışır, herşey otomatiktir, muayene bile etmez, neyin var diye sorar, anlatırsın, o seni dinler gibi yapar.
kan testi ister. belki bir saat ömrün kalmıştır ama o doktor kan testi istemesse ölür. test sonuçlarını göstermeye gidersin, adam çıkmıştır, başkasına anlatırsın derdini, dinler gibi yapar, test sonuçlarına bakar gibi yapar, arada diğer doktorlarla makara kukara yapar, ilaç yazar, reçeteyi sana uzatırken muhabbete devam ediyordur, yüzüne bile bakmaz.
yurdum garibanı bu doktorlara emanettir.
uzmanlar yokmu, var tabii, özel hastanelerde zenginlere hizmet eder.
sonra adamın biri televizyonda kıçını yırtar: 'eskiden kuyruk vardı hastanelerde, şimdi varmı', koyun sürüsü hepbir ağızdan 'yoook'.
yok da doktor da yok angut, resme iyi bak. 30 yaşından büyük doktor gördünmü hastanede sen, yok.
komşu gitti devlet hastanesine yarım saat geçmeden kanser dediler adama. kanser lan.
özele gitti sonra, ciğerlere giden damar tıkalı meğerse. utanmasalar ayaküstü kemoterapi yapacaklar adama.
olsun lan kuyruk yok, devam.