cehennemleri vardır ya hani huzursuzların içinde
kadının kararından geri dönmeyeceğini öğretir
düşününce, diğer herkeste olduğu gibi
renkleri birbirine bulamalı
sana da 'gitme' demeliydim
alışkanlık alışkanlıktır ne de olsa
ve bozuldu
sana anlatmadım hiç, şaşırıyordum nasıl
biliyordun ya kurabiye hikayelerinin ne kadar tatlı olduğunu
öylesine biliyordun işte
ters gidiyorken gülüşüm
'alacalı' dediğimi seninle atıp bazen
temiz olduğunu hissetmek gibi
bir şekilde insana geliyordum
çoktan da fazla dost
nadirense münasebetsiz platonik aşktan arta kalan
pişkin bir ürperti belirsiz
ama dost
kitabı hayata değişen
ne hissettiğini dahi söyleyemeyen parazitli çocuk değilim
büyüdüm ben diyorum pabucuma
yirmibir yaşında koskoca, dev gibi bir don kişot oldum kül
sen de hayal kurarsın
hayalperestlerin buğuludur gözü ve
karar veremezler
yalanın mı yoksa
doğruların mı daha değerli olduğuna
yorgunum derdin ya hep'
belki de bana öyle denk geliyordu zar
yoruldum ben de arkanızda(n)
çok
yapılabilecek tek bir şey var şimdi
sakince sarhoş olmak yeniden
dayanamam, katlanamam ben bu maymunların dünyasına* anlamışsındır...
gülümseyişinden söz etmeye değecek birisini bulmalı tekrardan
bir kadeh şerefe(!)
ve bir de hep hep
masada olmayanlara
* 'maymunların dünyası' sözü Okan bayülgen'in bir şiirinden.