olması gerekiyorsa olur. "baba" bir makamın adıdır, saygı da makama gösterilir. "baba" ya da "anne" makam isimleridir, tıpkı, müdür, başbakan, orkestra şefi...gibi...
bu makamda oturan şahsın kişiliği , insani yönü zayıf olabilir. ve bu yüzden makamını kötüye kullanıyor olabilir. şahıs bunun değerlendirmesini kendi kendisine yapar, ve sonuçta o makamda oturan şahsın, kişi olarak uygunsuz olduğuna karar verirse, o şahısla ilişkisini bitirir. hatta kendisine "saygısızlık etmek " zorunda bile kalmadan yapabilir bu işi.
yani olur. o türk toplumunun konusudur, öyle babaya sınırsız saygı falan. ataerkil toplumdur türk toplumu ve böyle şeyleri genelde pek anlamaz. ama batı da babasıyla ilişkilerini koparmış insan sayısı çoktur.
"makam-şahıs" farkını anlayamadı hala türk toplumu, ama anlar. onun da günü gelir. icabında anneyle de ilişkilerini koparırsın, seni sevmediğin birisiyle evlenmeye zorluyorsa, o şahısla evlenip hayatın boyunca işkence çekmek mi iyidir, annene "hadi canım sana selametle, sepet koluna herkes kendi yoluna" demek mi?...herhalde ki ikincisi.
herkes bilsin ve öğrensin ki, herkes "kendi hayatını" yaşar. hayat, şahsın kendi öz hakkıdır. anne baba, çocuğa "emredemez" ancak ve ancak "tavsiye" edebilir. o tavsiye de akıllı ve mantıklı olmak zorundadır. değilse, ve zor kullanma olayı varsa...
nasıl çok iyi para kazandığın bir işyerinde sana işkence yapıyorlarsa, intiharı falan düşünmeye başlamışsan, senin oraya "istifayı basıp" oradan tası tarağı toplayıp ayrılman senin için nasıl iyiyse, aynen eğer anne baba´yla çok derin görüş ayrılıkları varsa, ve "sana zor kullanılıyorsa", o işkenceyi çekmeyeceksin. çünkü senin hayatın üzerinde ilk hak sahibi olan...gene sensin. annen ya da baban değil.