bir kazada hafızasını kaybeden paige ve aşık olduğu adam leo. leo kaza sonrası kendini hatırlamayan paige, tekrar kendisine aşık etme yollarını ve uğraşlarını anlatılmış.
film başlangıçta konu olarak 50 first dates andırsa da filmin gidişatı ile bu filmden tamamen ayrılıyor. filmin gerçek hayattan uyarlama olduğunu görünce insan biraz daha hissiyatlı izlemeye çalışıyor ama nafile. olayın yaşanmışlığı bile sizi etkilemiyor bir süre sonra. o kadar yavan ve sıradan anlatılmış ki olay. ne uyarlama yapan senarist adam akıllı gerçekçi diyaloglar koyabilmiş ne de yönetmen o aşkı iliklerinize kadar hissettirecek performansı gösterebilmiş. film klasik hollywood filmi gibi duygu yok sadece filmin sıkıcı geçmemesi için yerleştirilmiş basit ögeler. film çabuk bitiyor gibi geliyor ama izlediğinizden duygulanmak bir yana bu nasıl aşk filmi diyorsunuz içinizden. zaten konu sıkıntısı çeken amerikan sineması bir konununda içine edip bırakmış.
çok gelişigüzel diyaloglar, mantıksız seçim hataları, olaylar arası geçişin bir mantığa oturtulmaması filmin en büyük eksileri. Rachel McAdams tatlılığı bile bir yere kadar götürebilmiş filmi. genel olarak filmde hata aramak gibi bir huyum yoktur, sonuçta insanların yaptığı bir şeyde küçük hatalar görmezden gelinebilir ancak bu filmde o kadar bariz ve izleyicinin gözüne gözüne sokulmuş. çok özensiz ve aman aşk olsun cepler dolsun düşüncesiyle yapılmış gibi bir izlenime kapılıyorsunuz.
filmin artıları ise çabuk bitmesi, çok sıkmaması ve Rachel McAdams faktörü olmuş. vasat, boş zamanlarda sizi yormayacak bir film olmuş.
velhasıl kelam bu film Yeopgijeogin geunyeo ve aynı konunun amerikan uyarlaması olan My Sassy Girl arasındaki fark gibi.
ayrıca;
(bkz: hollywood un duygularımızın amk)