dost topraklarda olmadığımı seziyorum. hep öyleydi. ben burda hep kovboyların arasındaki kızılderiliydim. eskiden, anıların yeterince silik olduğu zamanlardan kalan birkaç anı var aslında. dostane olanlarından. sonrası ise unutamadığım ama hatırlamıyormuş gibi yaptığım anlardan ibaret. büyük kaybediş. kurduğum çadırlar yakılmış, bana dair birkaç oyuncak kalmış sadece bir de resmim. baş köşede. hazin sonun yüce gazisi. adaletsiz bir savaştan geriye kalan kurban. küçük aklımda yüzlerce plan yaptım. acının sebep olduğu çocukça düşünceler. hiçbirinin yüzüne düşündüğüm andan sonra bakmadığıma memnunum. zaman geçtikçe unuttum daha doğrusu hatırlamıyormuş gibi yaptım. sonra o hatırlamıyormuş gibi yaptığım bedenime girmiş kılıçlar yerinden oynadı. hem de en savunmasız anımda. kabilemden uzak ve kendimi bütün rehber ruhlarımdan yoksun hissederken. canım yandı. kızdım. sustum. yabancı topraklardaydım ve bana gitmek düşerdi. bana ait olmayan başka topraklar dışında bir yere gitmek isterdim. uzaklara çok çok uzaklara.
sezgilerine güven. böyle hissettiğinde hababam yazacağına git işte.