kılıf olarak suriye'den gelen mültecilerin sınırlarımızı ihlal etmesinin gösterildiği işgal. ulan abd'si bir taraftan, türkiye'si bir taraftan, esad'ı bir rahat bırakmadılar ki adam kendi işiyle kendi uğraşsın. kimse de demiyor ki "aga dert mi bize?". onu geçtim abd'ye dert mi? ortadoğu'nun patronu oluyor lan herif zittigilyon kilometre uzaktan.
sınır ihlaliymiş. abd, ırak'ı işgal ettiğinde de ıraklı mülteciler kaçmıştı bizim ülkemize, aynen şimdiki suriyeli mülteciler gibi onlar da türkiye ekonomisine yük olmuşlardı ama türkiye gık bile diyemedi bırakın ırak'a girmeyi. nedenini hepimiz biliyoruz, tahmin ediyoruz olsak gerek. israil uçakları kendi ülkelerinin hava sahaları dar diye, bizim ülkemizden dönüp gidiyorlar eğitim uçuşlarında. bu da sınır ihlali. buna da gık çıkaran yok. ama iş esad'a gelince, iş 1 yıl önce "kardeşim esad" dediğimiz adama gelince, iş kol kola pozlar verdiğimiz adama gelince sınır ihlalinden savaş açacak konuma geliyoruz. bu ülkeyi kim yönetiyor yahu?
ki esad'ın da orada katliam yaptığı yok. bakmayın medyadaki kalemşörlerin yazdıklarına. medyada gördüğünüz hiçbir habere körü körüne inanmayın. özellikle sağlık ve siyaset konularına. her neyse, abd'nin veya artık suriye'yi kim bölmek parçalamak istiyorsa o güçlerin diğer ülkelerden bulup getirdiği binlerce provokatör cirit atıyor esad'ın ülkesinde. libyalısından tutun da habeşine kadar. çoğu suriyeli bile değil. görevleri ise esad'a karşı muhalefet edip esad da son çare olarak bunların üstüne ateş açınca ölmek. öldükten sonrasında görevi işte medya filan devralıyor ve veryansın ediliyor televizyonlarda "esad halkı öldürüyor." diye. adam kendi halkını niye öldürsün lan durduk yere, bunu kimse soruyor mu? sormuyor. bu adam 1 yıl önce türkiye'nin can ciğer dostuydu, genleri mi değişti de kendi halkına sıkmaya başladı çatara çutara?
use your brain diyor eskiler buna. biraz düşünsek aslında ne kadar kukla rolünde nerelere sürüklendiğimizi göreceğiz.
