siz bana dökümcü niko, diyorsunuz, sizin beni gördüğünüzün dışında
pek denenmemiş bir duruşum var
günün 'her şey'lerini geçiyorum şimdi, kendime iyilikler söylerek
tane tane başlıklar bırakarak arkamda
birinde bir umulmazlık olan, birinde bir kargaşalık sallanan
başkalıklar bırakıyorum
ve yürürlükten kalkmış bir sözü tekrarlıyorum: sevin ki herşey iyi olur diyorum ,
olmuyor bilmiyorum.