küçücüktüm daha elimle beslerdim onu. küçücüktü o da. sonra büyüdü. bir sabah kafesinin içinde artık hareket etmiyordu. kaskatı kesilmişti. dedim ya küçüktüm. mahalledeki arkadaşlarımı topladım. onlar gelene kadar 3 tane tahta parçasına çivi çaktım. sevgili kuşçağızım için son görevimi yerine getirmeliydim. tabutu hazırdı. sonra onu arkadaslarımla birlikte mezarlığa götürdük ve gömdük. hiç unutmuyorum bir tahtaya da phoenixs ashesin kuşu yazmıştık tebeşirle. cidden çok üzülmüştüm.