hikayeyi ilk okuduğumda, dr. hannibal lecter'ın peşini bırakmayan, salakötesi dedektife, beynine yedirme sahnesi geldi gözümün önüne. beyin ameliyat sahnesi hoş olmuş, tabi narkozsuz, uygun alet edevat olmadan ve eksik bilgiyle zor olmalı. ne de olsa hannibal tıp doktoruydu; bizim hikayedeki arkadaşın ölümcül çarpık sevgisi ve güvensizliği(hem kendine hem de sevgilisine) bu işi başarmasını sağlamış. değişik ve oldukça ilgi çekici. durumun psikolojisiyle ilgili derin tespiti diğer arkadaşlara bırakarak, şaşırtarak ilgimi çektiği için naçizane beğenimileri sunuyorum. daha sayko hikayelerde görüşmek dileğiyle.*