iranlı tanıdığım bir kızı hatırlattı...
bizim polis sizin buraya gelecek biz bunu biliyor diyordu yarım yamalak türkçesiyle...
istanbulda dilediği gibi giyinip, irana giderken kalçalarını örtecek uzunlukta bir kazak giymek zorundaydı.
başınada eşarp bağlamak.
kulak hizasından aşağı düşerse dayak yiyorlarmış...
gidişatımız için doğru söylenmiş.
fakat bu ülkeye şeriatı getirmek zor ben sen o oldukça... tabi sesimizin çıkmadığı gün, bittiğimiz gün oalcak ya, biz fısıltıyla konuşan bir halkız.
coplamı korkutacaklar gözümüzü?
hapisemi atacaklar? bizimde mi saçımızı kesecekler?
her bir saç telimiz kılıç olup saplanmalı tenlerine. herkesin birbirini tutması, o ellere siz kimsiniz demesi lazım ki biz türklüğün gururunu torunlarımıza yaşatalım.
biz özgürlük düşleyenler, hiç bir oyuna alet olmayalım.
biz bunu el ele başarırız.
direniriz, yeter...