dün gece arkadaşla evde oturmuş bi taraftan içiyor bi taraftan da santrayı ve ahmet çakarı izliyoruz, sadece iyi bir futbol seyircisi ve galatasaray taraftarı olduğumuzdan değil ahmet çakarın müthiş üslubuyla geceye keyif katacağı düşüncesiyle izliyorduk.
bi ara son bi sene içinde kulüp yöneticileri, federasyon, hakemler, siyaset, şike ile ilgili bir vtr yayınladılar, epey de uzundu, hangi kulüp başkanı ne demiş, kime serzenişte bulunmuş, neler saydırmış, kimi suçlamış derken olayın futbolla sporla filan hiçbir ilgisi kalmadı, tamamen bu konular dönmeye başladı, en son da bahsi geçen zatın yani nihat özdemirin dünkü konuşmasını yayınladılar, sanırsın adam ihtilal bildirisi okuyor, öyle vurgulu, öyle sert, öyle tahrik edici ve kışkırtıcı ki, ekranın içinden çekip tekme tokat dalası geliyor insanın...
neyse spor ve ahmet çakar keyfini bir kaç dakkalığına erteleyip kanal değiştirdim, bir haber kanalında iran-ingiltere gerginliği, sonra güneydoğudaki son çatışmalar, darbe polemikleri, cumhurbaşkanlğı seçimleri, avrupa da ermeni soykırım yasa tasarıları, ırak necefte abd karşıtı devasa gösteri, hakkaride çukura düşüp ölen çocuklar derken tekrar santra programına döndüm.
maç görüntülerini yayınlıyolardı, bir kaç dakka pozisyonlar üzerine muhabbet döndükten sonra mevzu tekrar aynı tartışmalara döndü, dikkatimi çeken futbol eksenli bu programda meşin yuvarlakla ilgili doğrudan yorumların programın tamamına oranı yüzde 15-20 yi geçmediğiydi.
nihat özdemirden, adnan polattan, haluk ulusoydan, yıldırım demirörenden ve bilimum adı geçen şahıslardan o kadar nefret ettim ki.... o kadar tiksindim ki...
sade bir futbol seyircisi ve sıradan bir vatandaşım ve artık bu adamların isimlerini duymak, televizyonlarda salya akıtarak okudukları bildirileri dinlemekten sıkıldım, sadece ve sadece futbol izleme keyfimi geri istiyorum... çok mu fazla bu?