ceza kovuşturması yapan bir mahkeme, disiplin kovuşturması yapan bir disiplin kurulunun kararını beklemez. tam tersine, daha kapsamlı yargılama yapması gereken mahkemenin kararını bekler ve ortaya çıkacak somut gerçeğe göre disiplin cezası tayin eder. bu hususta avukatlık kanununundaki disiplin hükümlerine kıyasen böyle düşünebiliriz.
öte yandan disiplin kovuşturması yapan kurulun mahkeme kadar geniş imkanları yoktur ve yaptığı kovuşturma disiplin cezası kapsamındadır. bu nedenle, disiplin kurulunun kararının olumlu olması halinde, mahkeme bununla bağlı değildir. ancak, davanın toplumsal meşruiyeti yönünden, disiplin kovuşturmasında aklanmış bir sanıkla ilgili olarak mahkeme üzerinde tahliye baskısı gelişebilir.
tabii, bu düşünceleri, normal şartlar altında, yani bağımsız mahkemelere sahip ve hukukun üstünlüğünü şiar edinmiş, kuvvetler ayrılığı ilkesinin işlediği bir ülkeyi baz alarak ileri sürmek mümkündür. aksi halde, neler olacağını sadece "iyi saatte olsunlar" bilirler.