evet efendim güncellenmeli günümüze uygun hale getirilmelidir. reforma abdest konularından başlanmalıdır. neden mi işte bundan;
yıl 2000 efendim o zamanki adıyla öss sınavında çakmışım kafa duman, açıldım bodrum'a arkadaşlarım davet etmiş gittik efendim, turgutreis civarlarında attık pusuyu iki danimarkalıyla tanıştım billud şehrindenmiş birisi erkek diğeri dişi, kankaymış bunlar neyse takılmaya başladım bunlarla olsen 22 yaşında iyi futbol oynayan gayet mütevazi bir genç, laura yine aynı yaşta sarışın 178 boyunda bir afet yedik içtik kaynaştık tabi hatuna attım çengeli düştü oltaya, olsen'den sıyrılmaya başladık olsen'in işi gücü bira içip güneşin batışını izlemek yakıştıramıyordum ama toptu galiba kızlara hiç bakmazdı. neyse efendin tatilleri bitti döndüler bende ailemin yanına döndüm ama irtibatımız kopmadı türkiye'nin güzelliklerini gösteren fotolar yolluyorum laura mukabele ediyor hayaller kuruyoruz kıza aşık olmuştum 2001 yazı geldi efendim bunlarla sözleştik yine bodrum yapacaz ordan bizim memlekete geçecez köy hayatını gösterecem. planlar tamam buluştuk, olsen bu kez kız kardeşini de alıp gelmiş 4 gün bodrum'da takıldık ordan memlekete geçtik 1 gün bizde kaldık ''laura'yla hayaller kuruyoruz babasına beni anlatmış babası bana davetiye yollayacak işimi bile hazırlamış babasının oto galerisi var evde tutarız demiş'' neyse efendim illa köy diye tutturdular köyde amcamlar var zaten sene içinde yerini yapmıştım amcam yengem ve benden bir yaş büyük amsalak oğulları var jeoloji okurken 4. sınıfta bıraktı köye döndü ben çiftçi doğmuşum diye, idiot 3 sene neden okudun neyse efendim bu biraz kıldır rahatsız eder diye olsen'in bacısını sana yaparım sen evi hazırla dedim bu tutuştu tabi, gittik köye allah var amcamlar çok iyi karşıladı köyde gezdiyorum (kendimi cumhurbaşkanı gibi hissediyorum köylülerde bir ilgi bir ilgi) ezan sesini duydular camiye gidelim dediler ikindi namazı kılınacak, kapısına geldik camiye bakıyorlar! demeye kalmadı şadırvan başında dizilmiş köylüler tekmili birden sümkürmeye başladı hakkı amcanın burnu sanki ilk kez sondaj vurulan petrol yatağı gibi fışkıyor aman allahım laura'ya baktım yüzü ekşidi hakkı efendi başını yukarı doğru kaldırsa bile sanki bu sümük deryası durmayacak gibi midem kalktı amk kızın yüzüne bakamıyorum o arada hakkı amca bize doğru kafasını çevirdi sol eliyle bizi selamladı nasılsın yiğenim baban nasıl dedi hakkı amca nasıl bir burun var götüne koduğum sende, bir şey diyemedim kız bana bakıyordu selam verdim döndük tarlalara doğru kırdık dümeni, ama laura'da bir gariplik var konuşmuyor olsen hopluyor zıplıyor bacısı bunu kovalıyor, laura'da tık yok konuşmaya çalışıyorum uzaklara bakıyor neyse gezindik durduk eve döndük yemek saati, kız bir şey yemiyor ekmeğin ucundan ısırıp bırakıyor hiç konuşmadık o saatten sonra zıbarıp yattılar amcamoğlu geldi olum kız ufakmış niye yalan söyledin zaten bana da bakmıyor dedi, sus sikerim ağzını senin ayağa kalktı güya beni dövecek, az kaldı öldürecektim pici zaten kafam bozuk, düşünürken düşünürken buldum hakkı amcanın sümüğüydü bizi bu hallere getiren sabah oldu kalktık planda 2 gün daha bizde kalacaktık ama kız bir yerleri aradı sonra annem hastalanmış gitmem gerek dedi ve döndüler işte o hakkı amcanın burnudur hayatımı siken şu abdest konusu var ya bir şeyler yapılmalı.
edit: yarım saatte yazdım 10 saniye sonra eksi yağmuruna tutuldum ulan hiç olmazsa okusaydınız.
