Bir kadın susuyorsa artık, konuşmuyorsa eskisi gibi ve kırılıyorsa eskisinden daha çok, bir şeyler vardır içinde söyleyemediği, kırıldığı kızdığı... Ve kırıldığının, kızdığının farkına varılmasını isteyen bir çocuk en derinlerinde...
Bir kadın yoruldum diyorsa, gerçekten yorulmuş, fedakarlık yapacak takati kaybetmiştir benliğinde ve artık sadece Sevdiği adamın onu inandırmasını beklemektedir.
Yüreğinin en özel yerini ortaya koyduğu ilişkisinde, bu bitkinlik elini, ayağını çektirir ona. Fazlasını bekleyemezsiniz böyle bir kadından. Ama fazlasını verebilirsiniz...
Mesela ne kadar çok sevdiğinizi bilmeye, ondan vazgeçemeyeceğinizi hissetmeye ihtiyacı vardır. susamış misali...
Bir şeylere kızmamaya, kırılmamaya ve tek başına uğraşmamaya ihtiyacı vardır. Ve bunu sevdiği adamdan başka kimsenin başaramayacağını, en iyi kendi bilir. Kıran da, kızdıran da, sevdiği adam olsa da, ondan bekler işte.
Kadın; öylesine narindir ki, en sert fırtınalara dayanmış, nice felaketlere pabucunu ters giydirmiş olsa da, dayanamaz sevdiğinin soğukluğuna...
Ne kadar yıpranmıştır halbuki...
Yeri gelmiş öylesine çıkıvermiştir karşınıza. ama o; onu, o haliyle bile sevebilmenizi ister, bunu bekler...
Ve bu beklentiye öyle bir inanır ki, en ufak şüpheniz bile, alnının tam ortasından silah çekmekten beterdir onun için.
Hisleri vardır bir de, inandığı ve genelliklede doğru çıkan hisleri...
Mesela bilir sevdiğinin o gün onu beğenmediğini ya da artık eskisi gibi heyecanlanmadığını.
Ama susar... elbetleri vardır çünkü, sevgisiyle biriktirdiği...
"Elbet" der, "elbet anlayacak hissettiğimi". Anlamasa da sevdiği, o içinde barındırır, kurar, yazar, çizer ama ses çıkarmaz. Sırf sevdiğinin karşı çıkacağını, kabul etmeyeceğini bildiğinden...
Ağlayamaz birde kadın sevdiğinin gözleri önünde.
Güçsüz görüneceğinden değil, güçlü görünmekten korkar. Nasılsa dayanır diye bırakıp gitmesinden sevdiğinin...
Korkar kelimesine bakmayın, ne cesurluklar yatar ruhun en incesinde. Kadın, kadındır ya, yerini de bilir. Ona göre davranır sevdiğine, bazen abartır sevmeyi... Çok sever mesela, çok benimser. Kırılsa da kızsa da umut besler içinde.