ilk 10 günü geride kalan, benim de 13 filmle bugüne kadar destek olduğum daha da destek olmaya devam edeceğim festival.
bir kaç iyi ve kötü yönünden bahsedelim.
hafta içi 11.00, 13.30, 16.00 seansları 2,5 ytl ile bir ücret karşılığında sinema severlere sunulmuş durumda. e bu da biz öğrenci millletinin kesesine saygıyla yaklaşmakta.. "öğrenci" indirimi adı altında izlediğimiz biletle 4 tane izliyoruz, düşünün artık.. ha bi de tüm türk filmleri 2,5 milyon (seans gözetmeksizin)
efendime söyliyeyim bir de şu avantajı var (gerçi bu sene bir tek pier paolo pasolini örneğini yaşayabiliyoruz) piyasada kolay kolay bulanamayan, sinemalara gelse hepi topu 100 kişiye oynayacak filmleri görüyorsunuz.. e bu da tabi güzel oluyor. sanatsal filmler yeni açılımlar izliyorsunuz..
efendim güzellikleri saymakla bitmez. festival zamanı bir paylaşım heyecanı olur, ayrıcalıklı hisseder kendini.. ve hakikaten festival ruhu diye bir şey vardır.. seyirci daha bir heyecanlıdır ve arzuludur filmi izlerken. fitaşta izlese ya da tekrar emek sinemasında izlese vermeyeceği ilgiyi alakayı gösterir.. 7sinden 70ine kadar herkes ordadır.. güzel bişey..
ayrıca radikal gazetesi beleş.. güzel o da..
bi de bu sene çılgın yönetmen pier paolo pasolini görüyor bu topraklar bol bol... genç dimahlar onun saçtığı enerjiyle harman olup bu diyarlarda savruluyorlar.. hey gidi hey..
bi de gelelim olumsuzluklara.. efendim şöyle ki, biz bu pier paolo pasolini abimizin filmlerini bulmak durumunda kaldığımızda ya gece 8 ytl vermek durumunda kalıyoruz ya da planlarımızın arasına rexx sinemasını da dahil edip taksim kadıköy hattını 30 dakikadan daha kısa sürede nasıl aşarız onu hesaplıyorz (bu arada fünikülerden gidin daha kolay oluyor) eh bu da bizi yoruyor ama yıldırmıyor..
fakat yıldırmak üzere olan birşey var alt yazı uyumsuzluğu.. herkes her yabancı dili bilmek zorunda değil lakin hani bari türkçeleri senkron olsun ve mantıklı olsun.. ingilizce çeviriyle tutmama özelliklerine rastladığımız gibi bir de çevirinin alakasız yerlerde gelmesi bazen hiç gelmemesi gibi durumlarla da karşılaşmadık değiliz.. hayır ispanyolcam yok.. onu öğrendim yeminle..
eklemek istediğim bişey de var, o kefir reklamındaki veletten tiksindirdiniz efendim istemiyoruz o reklamı.. nefret ettik çocuklardan.. öyle olmaz bi çocuk.. dayak manyağı ederim yani..
bi de atlas ve yenimelekte efendim çay 2,5 ytl.. biz filme o kadar veriyoruz yahu ona mı vericez değil mi ama?? ayıptır günahtır diyoruz çay istersek hiç dğeilse 1,5 ytlye yenimeleğin sokağında içiyoruz.. çayı da güzel..
bi de efenim son olarak yeni meleğin şeyleri çok kötü.. sandalye desen değil koltuk desen değil.. bişey onlar ama ne..
efendim filmlerle ilgili özetleri buraya kopyalamam biraz ayıp kaçar lakin