tanis

entry9 galeri
    3.
  1. (#9717661)

    daha önce böyle bir şey yazmışım. kendime cevap verip, ya da eksik yerlerimi tamamlayıp tanis'i biraz daha canlandırmaya çalışacağım.

    şimdi, öncelikle aynı anda 2 insanı sevmek-ki bunlardan birisi elftir- konusu okunduğu gibi kolay değil. tanis'i biraz da bulunduğu ortamda değerlendirmek lazım.

    bir piç olarak doğması, hayatı boyunca yakasını bırakmayacak bir ayrıntıydı aslında tanis için. dahası solostran tarafından "evlatlık" edilmesi dahi hayatını değiştiremedi. sadece asillere yaraşır bir biçimde yetiştirildi. bana sorarsanız zaten kendisi bir asildi. kanda olmasa da, ruhta asildi tanis. yaşantısını etkileyen bir diğer ayrıntı ise "yarım"elf olmasıydı. ve kendisinin en büyük dezavantajı elf tarafının değil, insan tarafının daha ağır basmış olmasıydı hareketlerinde, düşüncelerinde. bir elfin güzel suratına, elfin yeteneğine ve gözlerine sahipti. ama aynı zamanda insan babasından miras kalan tezcanlılık, kavgacı ruh ve çirkin sakalına** da sahipti.

    bana kalırsa, tanis her şeyin bilincindeydi. laurana onun için her daim bir rüyaydı. gilthanasla olan dostlukları samimiydi ama o bile lauranaya bir şeyler hissettiğini duyunca ona sırt dönmüştü. laurana güzeldi, çok güzeldi. ama bir o kadar da çocuktu. aslında elf toplumunda yadırganmayacak derecede çocuktu. bilmiyorum, tanis'in çekip gitme kararını hiçbir zaman tam olarak anlayamadım, sanırım insan tarafındaki maceracı ruhu ağır basıyordu fazlasıyla gençliğinde. çabuk sıkılan tanis için elf "oyun"larına katlanmak bir işkenceydi. tabii ki bunları biraz da hayal ederek empati kurarak söylüyorum.

    çekip gittikten sonra bile laurana'yı unuttuğunu zannetmiyorum. hatta kitiara'yla bileyken bile.

    doğru, bence de tanis kitiara'ya aşık oldu. tıpkı laurana'ya aşık olduğu gibi. eğer bir elf olsaydı, kitiara ona itici ve fazla çiğ gelebilirdi. fakat daha önce de belirttiğim gibi, tanis tek bir ruh değil, iki ruh taşıyordu; bir insan ve bir elf ruhu.

    en basit açıklama olarak bunu gösterebilirim sanırım "2 insana aşık olmak" konusunda.

    fakat zannedildiği üzere laurana ile kitiara'nın karakterlerinin çok zıt olmadıklarını düşünüyorum. aksine belirli bir mizacları var. sadece iyilik ve kötülük yönlerine yönelmelerinden dolayı bu kadar belirgin farkların ortaya çıkmış olması da muhtemel. yalnız, kitiara'nın çok daha küstah olduğunu kabul etmeliyim.

    bence tanis, kitiara'da hiç tatmadığı, tadamadığı şeyleri buldu. tutkuyu, heyecanı, şehveti. ama tıpkı raistlin gibi, o da içindeki o boşluğun farkındaydı. doğru, flotsam'da kitiara'nın yanına koşa koşa gitti, bu ona olan zaafındaydı. ama tanis mantığını da devreye soktu ve işler bir anda tersine döndü.

    dostlarından birisi bile suçlamadı tanis'i, kitiara'nın yanına gittiği için. çünkü onlar anlıyorlardı. laurana'da vazgeçmedi aşkından. çünkü o da anlayacaktı, "altın kumandan" olup olgunlaştıktan sonra. laurana ile evlendiklerinde kimse yadırgamadı, çünkü tanis için doğru olan buydu..
    0 ...