sürekli karşında duruyor, anlatamıyorsun. bir gün dayanamıyorsun, içini döküyorsun. sonra yine kaçıyorsun. yoğun duygular besleyince bir insana nasıl davranacağını bilemiyorsun. karşısında saçmalamaktan öteye gidemiyorsun. sonra yüzyüze konuşamadığından internet başında saatlerce bekliyorsun, açık olduğunda da hiçbir şey yazamıyorsun.
istemeden hep onu düşünüyorsun, kafanı dağıtmak için anlamadığın dilde aşk şarkıları açıyorsun son ses. o izlemiş diye entel filmleri izliyorsun. sadece o seviyor diye sevdiğini bildiğin şarkıları dinliyorsun. geceleri evinin önünde boş boş bekliyorsun, evde olmadığını bildiğinde bile bekliyorsun.
sonra hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini bile bile onu ne kadar sevdiğini söylüyorsun. beklediğin tek şey küçük bir umut oluyor. onu göremediğinde umutlarının bir anda silindiğini hissediyorsun. sevince küçük umutlarla yaşanabildiğini, bir gülücük ile de o umutların hayallerle nasıl birleştiğini görüyorsun.
hayalleri de, gerçekleri de bir kenara bırakıyorsun sonra. tek isteğin doğum gününde küçük bir mesaj oluyor.
benim doğum günüm bugün sözlük.
o küçük mesajı aldım ben.
hayatımda aldığım en güzel doğum günü hediyesiydi...