sanıldığının aksine sivil darbe kavramı vardır. ancak türkiye de gerçekleşmiş olan durum değildir. fakat yaşanılan durumun sivil darbeden tek farkı yönetimin zorla düşmemiş olmasıdır. türkiye deki duruma rejim değişikliği desek daha doğru olur. demokrasi kavramı gitgide yitiyor. dikta ve baskı rejimi geliyor. istenilmeyen muhalif olan başını kaldıran kim olursa hapse atılıyor. bu şaklabanlara oy veren halk ne diyor? ateş olmayan yerden duman çıkmaz. adam masumiyet karinesinden bihaber. aylarca yıllarca hapiste tutulan insanlar suçsuz denip bırakılıyor. yargıda bir terim var tutukluluk sürelerinin cezaya dönüşmesi. nedense bir tek ergenekona uygulanmayan uygulama. deniz feneri sanıkları aynı sebepten dışarıda ama kimse ulaşamıyor. hizbullah sanıkları aynı sebepten dışarıda onlara da ulaşabilen yok. ancak hakkında tutuklama emri çıkarıldığında yurtdışında olan eski asker ülkesine geliyor, tutuklanıyor ve kendi ayağıyla gelen adam delilleri karartma ihtimaline karşı yıllarca hapiste. bu mu adalet? bu mu ileri demokrasi? eleştiriye tahammülü yok akp nin. adam % 50 oy aldım istediğimi yaparım düşüncesinde. kendisine oy vermeyen % 50 yi yok sayıyor. onların temsilcisi olan muhalefet partilerine kulağı kapalı. daha 1-2 gün önce spor bakanı suat kılıç hakkındaki iddialar için verilen gensoru önergesine yüzü bile kızarmadan ret oyu kullandı. ee nedir adamlar çoğunlukta ya istediklerini yaparlar. yargılanamazlar, kimse haklarında soru soramaz. basılmayan kitapların toplatıldığı ülkede yaşıyoruz ve hala iktidarı destekleyen insanlar var. ne diyeyim ki. yazıklar olsun.