Lisede yıllarında sanayide çalışıyordum. Bir gün elimde büyük bir sac tabakası taşırken elimden kaydırdım ve serçe parmağım kesildi. O kadar çok kanadı ki öğle saatlerinde olması dolayısıyla açlık ve aşırı sıcaktan dolayı bayıldım. Beni kendime getirdiler. ardından patronum benimle alay etti. Kesilmiş parmağım davul gibi şişmişti. Bana izin vermedi. O parmakla çalışmaya devam ettim. ertesi gün sağlık ocağına gittim. Parmağımı doktora gösterdim. doktor ' yok onda birşey git pansuman yaptır.' dedi parmağıma adam akıllı bakmadan. Çalıştığım dükkana tekrar gittim. Patronum alay etmeye devam etti. Küçük bir parmak kesilmesinden dolayı doktora mı gidilir diye. 1 ay sonra parmağımdaki kesik izi geçti. Fakat parmağımda tendom kesilmesi oluştuğu için parmağım yamuk kaldı. Ben bursa'nın mustafakemalpaşa ilçesinde yaşadım bu olayı. Orada dükkan sahipleri ve onların çalışanları * vardı. Çalıştığım yerde haftalığım sadece 60 tl idi. Patronumun ise sadece 1 saat uğraş verdiği bir işten 80 lira para aldığını kendi gözlerimle gördüm. o 60 liraya ihtiyacımın olduğunu biliyordu ve işe ihtiyacımın olduğunuda. O kazandığı paraları çoktan harcadı. Fakat benim parmağım hala yamuk.
Evet... Ben bedava çalıştım. Bedava kestim parmağımı. Bedava kan kaybettim.
Para kazandırdım. Sadece para kazandırdım.
Asıl o insanlar olmasa kapitalistler aç kalırdı. Teraziye doğru açıdan bakmak gerekir.