bir alışveriş mağazasının cam kapılı beş kişilik asansörü ile dördüncü kata çıkmaktaydım. mağazanın üçüncü katından çağrılan asansörü yaşlıca üç hanım teyze bekliyordu. üçüncü katta asansör durdu ve o şişman teyzeler teker teker ve ağır adımlarla asansöre binmeye başladılar. sırasıyla asansöre adım atan teyzeler, asansöre adım attıkları ilk anda benle selamlaşma gereğini duydular. asansör kabinine ilk giren teyze:
- merhaba çocuğum.
- merhaba.
birinci teyze yanaştı yanıma ve o sırada diğeri adımını attı asansöre:
- çocuğum siz yukarımı çıkıyorsunuz.
- evet yukarı çıkıyorum.
ikinci teyze sıkıştıktan sonra kabine üçüncü teyze adımını attı. göz göze geldik ve başlarımız ile selamlaştıktan sonra asansör kabinindeki kat butonlarının bulunduğu düğmeler takımını gözleri ile işaret ederek:
- çocuğum biz girişe ineceğiz, bize de basarmısınız.
- ...
tabi basarım diyemedim, nasıl denir. saygı falan bir kenara; yok basılacak gibi değil.