Öncelikle hangi kamunun hangi oyuna sunduğunuz aşikar olan bildirinizde kullanmış olduğunuz üslüp, içerik ve yazım tekniği göz önüne alınacak olursa yönetim kurulunuzda bir nöroloji uzmanı olmasının sizlere yetmediği, algılama kabiliyetinizin gelişmesi açısından yönetiminizde en azından 7-8 nörolog, hatta 3-4 pedagog, hiç olmazsa 1 anaokulu öğretmeni bulundurmanızın ve bildiri yazmadan önce bir imla kılavuzu edinmenizin şart olduğu anlaşılmaktadır.
Utanma ve arlanma sınırlarını çoktan geçtiğiniz için de bu konuda bir önerimiz olmayacak!
Görülüyor ki beslendiğiniz kaynaktan aldığınız güç sizleri pervasızlıktan hadsizliğe doğru sürüklemekte! Şirazeden çıktığınız* artık su götürmez bir gerçek!
ilk olarak, FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ resmi internet sitesinden yayınlanan teşekkür mesajı size değil, ilinizde görev yapan güvenlik güçlerine ve yöneticilerine idi! Avni Aker Stadında yaşanan rezaletten sonra teşekkür ya da özür beklemek sizin densizliğinizdir!
Kabuslarınızdan hiç çıkmayan Mayıs 1996 tarihi şehrinizde taşla başı yarılan bir sporcuyla dalga geçme cüretiniz, sahaya atılan bıçağı mazur görecek kadar alçalmış bakış açınız eleştiriyi bile hak etmiyor!
Şu anda Türk futbolunun başına örülen çorabın tezgahlayıcılarından biri olduğunuzu zaten her fırsatta ispat ediyorsunuz! Hatanız ise bu kumpasla ne tarihi, ne görkemiyle yanından bile geçemeyeceğiniz FENERBAHÇEnin yıkılacağını sanmanız!.
Ligi şampiyonlukla tamamlayan FENERBAHÇEyle aynı puanı malum ayak oyunlarıyla da olsa toplamış olmanız görüp göreceğiniz en büyük başarıdır!
Dilinizden düşürmediğiniz milliyetçilik anlayışınız, FENERBAHÇEnin başarısına çöreklenerek Avrupa yollarına düşmenizden, Marsilyayı almıyorsanız ben de yokum diyen PSG kadar olamamanızdan açık seçik belli olmuştur!
Kupanın mızmızlıkla, onursuzca yalvarmakla değil, sahada ter dökerek kazanıldığını bir türlü anlayamadınız! Bu kafayla kupayı olmasa da sapını tutmanız yakındır!
28 senedir ligi zirvede tamamlamak kısmet olmadığı için kupanın nasıl kazanıldığını, neye benzediğini hatırlamamanız gayet doğal aslında!. Ne de olsa şu anda formanızı giyen hiçbir futbolcu doğdukları günden bu yana Trabzonsporun şampiyon olduğunu görmediler.
Sahada elde edemediği ünvan ve payeler için ince ayar çalışmalara ihtiyaç duyan, ağlamaktan sportmenliğe fırsat bulamayan bir camiadan da fazlasını beklemek hayalcilik olacaktır.
Bir ülkenin topyekün sahiplendiği bir sanatçıyı yalnızca kendinizin sanmanız, onun şarkısının çalınmasından rahatsız olmanız olsa olsa ortak beyninizin ebatlarıyla açıklanabilir..
Sahaya atılan taş, sopa hatta bıçak size yeterli gelmediğine göre bir sonraki maçta silah kullanmanız da beklenebilir mi yani? Bunun da bir açıklaması olabilir mi sadece kendinizin anladığı lügatınızda?
Şehri ayaklanmaya götürme eğilimleriniz, sahada kazanamadıklarınızı siyasetin gölgesine sığınarak, çirkin ayak oyunlarıyla elde etme gayretiniz ve bütün düzenbazlıklarınızı FENERBAHÇEye yıkma teşebbüsleriniz gerçek yüzünüzü defalarca ortaya koymuştur!
Demokratik dediğiniz tepki, küfür ve pankartlarınızın şu an da Başkanınızın da yargılandığı 6222 sayılı yasaya göre suç olduğunun farkındasınız elbette!. Ama şımarıklığınız yasaları da hiçe alma saygısızlığını doğurmuş besbelli!..
Son olarak, evet biz GÜNAHLARIN TAKIMIyız! Kuralsızlığın kural olduğu, kirliliğin paçalardan aktığı futbol dünyasında tertemiz alınteriyle kazanılmış onca kupa ve şampiyonluk arkasına saklandığınız sisteme göre günah(!)elbette..
Onca yıl boyunca, çok şampiyonluk çok kupa aldık elinizden.. Sahada değil mücadele etmeniz aşık atmanız bile mümkün olmadı! Haklısınız, çok günahınıza girdik.. Ama kusura bakmayın girmeye de devam edeceğiz..
(*) Şimdi sözlük karıştırıp araması size zahmet olmasın. Bu ifade TDK tarafından mecazi olarak çığırından çıkmak. akıl dengesini kaybetmek anlamıyla tanımlanmış bir deyimdir!"
yazısıyla bazılarının içinde ukte bırakmıştır. 25 cm'lik ukte mi olur demeyin.