herhalde alkolü savunacak, "sen ne müthiş bir içeceksin, mübarek kayısı suyu amk" kafası yakalamış herhangi bir sözlükçü yoktur aramızda.
benim durumum da farklı değil ancak söz konusu yasa çıkarılırken sınırları da bilmek gerekiyor. tekrar söylüyorum alkolü savunmak değil saik; mücadele biçimine ve sınırına dikkat çekmek.
gönül ister ki kimse alkol kullanmasın, sigara hiç icat edilmemiş olsun hatta ve hatta dünya barışı sağlansın ve cansu dere benle günde 3 posta sevişsin. ama durum bu değil babacım.
sen alkolle mücadele edicem derken, alkolün zararlarını bilen ve sorumluluğunu alan adamın alkole erişmesini imkansız kılarsan orada maksadını aşarsın. ve amaçladığının aksine alkol tüketimini de attırırsın.
"yhhaaa içip içip arıza çıkarıyor" diyenler; senin kabahatler kanunun var, ceza kanunun var, rehabilitasyon merkezlerin var, ruh ve sinir hastalığı kurumların var, yeşilay var, ot var bok var. işlerlik kazandır bunlara. alkolü marketlerden temizlemekle olmaz. şahsen ben çok temiz alkol alıyorum, istediğin kadar erişilmez kıl, ben o boku gene bulur içerim.
"gençlerimiz alkol almasıııın" diyenler; senin gencin izlediği diziden etkilenip polat alemdar kafası yakalayacak kadar kuş beyinli. sence sorunumuz daha ciddi değil mi? ulan 15-16 yaşında olup daha cumhurbaşkanının ismini bilmeyen zitrilyon tane bebe bulurum sana. gördüğün gibi alkol almadan şuursuzluğa vurmuş bizim gencimiz.
o halde ne diyor bu yavşak? bu yavşak diyor ki, alkolle mücadele edilsin, benim yarın bi gün doğacak çocuğum alkolü cazip bulmasın, bulaşmasın ama bu sadece yasakçı zihniyetle olmaz. ve korkarım yapılacaklar da koyu bi yasaktan ibaret olacak. umarım yanılırım. yanılmak ne lan göt olayım göt!