türkçesi hakketten biraz ağır kaçmış sınav. bileydim matematiğe çalıştığım kadar türkçeye de çalışırdım amk. ama matematik öyle çok seçici sorulardan oluşmamıştı sanki. belki dikkatsizlikle kaçırdıklarım falan vardır bilemem orasını ama tarafsız olmak gerekirse matematiği kolaydı. felsefe büyük oranda bilgiydi ki bu sene eşit ağırlıktan giren eski bir sayısalcı olarak belirtmeliyim ki felsefeyi bu kadar bilgi sormak insafsızlık. şimdi nasıldır bilmem ama bizim dönemimizde sayısalcılara adam gibi felsefe anlatılmazdı. şimdi bu adama sen böyle bilgi sorusunu dayıyosun, sonra feni de gayet kolay bir kıvama getiriyorsun. e kardeşim nerede kaldı seçicilik? öte yandan seçiciliğin soru ile değil zamanla olması çok korkunç bir şey. çünkü her öğrenci süre sıkıntısı çekebilir, ne kadar çalışırsa çalışsın. sırf sınav anında hızlı cevap veremiyor diye öğrenciyi eliyorsun. çok mantıksız bir şey. sınavı kötü geçmiş olan arkadaşlara benden bir tavsiye: hemen karaları bağlamayın. ikinci sınav yüzde altmış etkiliyo ve üstelik onda süre sıkıntısı bu kadar yok. ayrıca çalışanın yapacağı türden bilgi ağırlıklı bir sınav. o yüzden moralinizi fazla bozmadan ikinci sınava kasmaya başlayın bence. zaten iyi bir üniversitenin popüler bir bölümünü tuttursanız da benim gibi okulu bırakıp nası olsa bi b.k olmayacak bari sevdiğim bir bölüme gideyim diyerek okuduğunuz bölümü bırakmanız da yüksek olasılık. o yüzden çok da kendinizi harab etmeyin derim ben.
