garip hissedilen anlar

entry11 galeri
    1.
  1. 9 puan farkla haftayı kapatmanın verdiği mutlulukla evime gelmek için otobüse binmiş, kulaklıkları takmış, sakin bir huzurluluk içinde eve doğru yol almaktaydım. bir kaç durak sonra bir adam bindi otobüse. bir elinde büyük siyah bir poşet, diğer elinde de alt çantası vardı. oturacak yer olmadığından ve otobüsteki yaş ortalaması 50 civarı olduğundan kendine oturacak bir yer bulamadığı için eşyalarını bir köşeye koyup kartını basmaya gitti. işte o anda garip bir şeyler hissettim ve adamı daha dikkatli incelemeye başladım.

    ortalamadan kısa boylu, zayıf, çelimsiz görünüşlüydü ve saçlarında yer yer siyahlıklar kalmıştı. bıyıkları da saçlarıyla aynı tonlardaydı. elleri vücuduna göre iriydi ve artık çalışmaktan derisi sertleşmişti. üzerinde gömlek, süveter ve giymekten nefret ettiğin alt tarafı ve kolları lastikli bir mont vardı. yıpranmış bir kot ve yağmurdan sırıl sıklam olmuş kunduraları vardı ayağında. üstü başı hafifçe bir toz içindeydi ki zaten adamın işten evine gittiği belliydi. gözlerindeki düşünceler seçilebiliyordu neredeyse. kızın dershane taksitleri, oğlanın arkadaş çevresi, hanımın istekleri..

    hiç bir şey hissetmiyor gibi bir duruşu vardı ve bana sabahattin alinin 'kürk mantolu madonna' sını hatırlattı. her insanın gerçekten büyük hikayeleri vardı ve bunların farkında olmak garipti işte. daha da dikkatli baktım adama belki hikayesini anlarım diye ancak nafile. sadece arada sırada raif efendi tarzında gülümsemeler beliriyordu yüzünde.

    en basitinden düşünmeye çalıştım ben de. bu adam nelerle mutlu olur acaba? kendimle kıyasladım hemen. mezun olmak, iş sahibi olup bir aile kurmak derken bu adamın ailesine bakmaktan başka bir amacı, ekstra kendine ait planları olur mu ki ? sorusu belirdi aklımda.

    adamın bir gününün nasıl geçtiğini hayal ettim kendimce. maçtan da çıkmış olmanın verdiği etkiyle bir takım tutuyorsa eğer ki adam, aslında bazılarına bayağı, kimisine basit, kimisine ise saçma gelen taraftarlığın aslında sadece zevk olmadığını aynı zamanda insanların basit mutluluklara, elde edemeyecekleri başarılara sahip olmak adına da bir takım tutabileceğini aklımdan geçirdim. derken ineceğim durağa geldik..

    belki o adamı yeniden görmek için aynı yerden aynı saatte aynı otobüse binebilirim ya da bindiğim herhangi bir otobüste garip hissetmem sebep olacak insanlar bulabilirim.

    velhasılı ömür kısa, zaman tahmin edilenden daha az ve her şeyi düşünmek, her şeyi fark etmek için vaktimiz yok aslında. neleri düşünmek istediğimizi seçmek lazım. nelerle vakit geçirdiğimize dikkat etmek lazım.

    şimdi dağılabiliriz.
    0 ...