benim için tam bir ''veni, vidi, ....'' sınavı olmuştur. vicisi bende kalsın.
Neyse zaten beklentim olmayan bir sınava girdiğimi biliyordum. elime alıp bir kere soru çözmedim. Sabah 7.30 gibi kalktım hafif bir kahvaltı, ardından motivasyon amaçlı rhcp şarkıları. Aslında lose yourself'i dinleyecektim ama seneye sakladım. şimdi vücut bir kere alışırsa tepki vermez falan.*
Arkadaşımla aynı yerde girecektik sınava.* Yoldan geçerken beni de alacaklardı ama bir yere kadar otobüse binmem gerekiyordu. sabah kart doldurma yerine gittiğimde ilk şoku yaşadım. lavuk daha açmamış mekanı. 500 metre yürüyüp yeni bir kart doldurma yerine gittiğimde orada da elektrik yokmuş. tüm mitolojik tanrılara küfür ettim o an. *
Binmem gereken otobüs geldi. adama durumu anlattım böyle böyle dedim. sağolsun anlayışlı çıktıda otobüse aldı yoksa göt gibi kalabilirdim.
Sınava girerken hiç heyecan yoktu. üst aramasında şöyle bir diyalog yaşadım;
p-polis
b-ben
p-kaldır kolları
-tam bu sırada hafif bir titreyiş
p-ne oldu huylanıyor musun? *
b-yokta üstümün aranmasına pek alışkın değilim.
polisin bakışı bende şöyle bir intiba bıraktı. ''siz şeherli çocukları da bir acayipsiniz amk''
neyse sınava gireceğim dersliğe gittim hemen ardından. hocalar gerçekten anlayışlıydı ta ki malın biri ağlayana kadar. ya amk daha sorular dağıtılmamış neyin kafasını yaşıyorsun. ardından sınıfta bir gerginlik. tamam sınav benim için önemli değildi ama tüm sınıf için mi önemli değildi? üzüldüm sınıftaki insanlara.
Ardından sorular dağıtıldı he bide sağolsun kalem, silgi, kalemtraş, şeker ve peçete vermişler. ilk naneli yedim ben dedim zihin açar. * ama bir türkçe soruları geldi. gelmez olaydı kitap okumayı severim ama bu mallar düzgün yazamamış ki.türkçe testini bitirdiğim yaklaşık 1 saatim kalmıştı.sosyal kolaydı allahtan da yapabildim hemen. matematiğin yarısını yaptım.*fene bakmadım bile.
neyse benim için zordu ama zor olması benim için önemli değildi.*seneye bir başka ygs macerasında görüşmek üzere.