şike vb suçlamalar için maç görüntüleri-hakem ve gözlemci raporlarına bakılır. anında cezai işlem uygulanır. fakat bu maç görüntülerini izleyecek etik kurulunda profesyonel olarak futbol oynamış insanlar olur. bizde ki gibi komple hukukçular olmaz.
yapılan incelemelerin sonucuna göre yaptırım uygulanır. uefa-fifa bu duruma müdahale etmez. eğer görüntüler ve gözlemcilerin bariz şekilde şikeyi görmezden gelmesi üzerine yapılacak şikayet olur ise uefa devreye girer.
ceza hukuku süreci-yargılamalar sonunda ortaya çıkan durum bir daha değerlendirilir.
eğer fedarasyon ilk günlerde sözü geçen maçları incelese idi, takımların oynadığı maçları profesyonel futbol oynamış insanlardan oluşturduğu adeta bilirkişi durumuna getirdiği kurulda değerlendirerek bir karar verse ve yargı dan önce şike var-yok diye bir karar verse idi kimse bu kadar çamura batmaz idi.
fakat, bu cahil-ahlaksız ve iki yüzlü toplumumuz futbolun başına getirecek futbol içinden bir adam çıkaramadığı için futbol dışından birini futbolun başına getirdi. para ve çıkar her şeyin önünde değerlendiren bu yavşaklara bu olay kapak olsun.
kıran kırana geçmiş bir maça şike var diye savcılar istediği tutanağı tutsun dava açsın.
eğer maç esnasında ve gözlemci raporlarında böyle bir duruma rastlanılmamış ise futbol(spor) hukuku içinde hiç bir cezai işlem yapılamaz.
çöpe atmayı bile çevre kirliliği olarak sayarak "değmez" denilecek bir kanun yaparak bu duruma gelmesine neden olan dangalakları sn. başbakan ve hukukçular uyarmıştı. fakat yetersiz ve misyonsuz insanlar iki yüzlülüğünü yasalarına yansıttı. bir sene önce yapılan eylem suç değil, bir sene sonra yapılan eylem suç. oysa çıkar amaçlı suçlar kapsamında genel olarak tüm şaibeler incelenebilir ki, bunun için şiddet veya şikeyi içeren bir kanun çıkarmanıza gerek yok.