kitabını okumadım. dangadanak film eleştirisine geçeceğim.
"yapacak bir şey yok mottosu eşliğinde oynadığımız bir oyun var. kapitalizm. kapitalizm, gerçekten lanet bir illet. alternatifi bile düşenemediğimiz bu oyuna yalnızca küçük küçük eleştiriler yapıp, çarkların dönmesine katkıda bulunuyoruz. asla isyan edemiyoruz. asla başka bir dünya tahayyülü kurmuyoruz.
bu sistemin bize düşünce özgürlüğü verdiğini düşünüyoruz. bize birey olma hakkını verdiğini. hepimiz bireyiz doğru. ancak, tüketen bireyler. insandan önce tüketici olduğumuz bir çağdayız.
işte bu oyunun içine bu kadar kapılmışız ki nasıl bir oyunun içinde olduğumuzu bize gösteren distopyadır. distopyanın her türlüsü mübahtır.
bu film piyasaya yönelik çekilmiş olabilir, hataları, günahları olabilir. ancak şunu eğer bir insanın içinde bile yaşadığı dünyayı sorgulayacak bir soru oluşturduysa, bence yeterlidir.
şunu da söylemeliyim ki kapitalizm öyle bir illet ki hollywood marifetiyle, kendi eleştirisini de kendi yapıp, düşünenlere sen düşünme ben senin yerine de düşünürüm demekte, sorgulayanlara tüm oyuncaklarını elinden alıp, kendi istediğini vermektedir. beyinsel mastürbasyon yaptırıp, pasifleştirmektedir insanları.
sen bu insanlar arasında ne oluryorsun tarrağım derseniz, susar kalırım. doğru.