3.
-
Yumusacik ipek carsaflarin ustundeki vucudun adeta bulutlarin ustunde. Pencere hafifce acik, guzel bir meltem esiyor iceriye. Denizden guzel bir iyot ve yosun kokusu geliyor. Perdeleri oynatiyor iceriye girerken ruzgar, odada isik durmadan dalgalaniyor. YAtakta hafifce hareket ediyorsun, sevdigin kadin yaninda, vucutlari birlestirip onun isisini hissediyorsun ustunde. Iyicine o yumusacik yorgana giriyorsun. Disaridan 1,2 marti otuyor, ruzgar bahcedeki zeytin agaclarinin yapraklarindan hasir husur bir ses cikariyor. Denizden gelen, kiyiya vuran dalgalarin sesi kulaginda... Yavasca gozlerini aciyorsun, sevdigin kadin sana bakiyor, siyah dalgali saclari omuzlarinda, yakut yesili gozleri guluyor resmen... Ufak bir opucuk konduruyorsun o kiraz gibi dudaklarina, belki de hayatnin en guzel uykusu. Dinlenmenin uyumayla degil uyanma sekliyle oldugunu fark ediyorsun... Yataktan kalkip pencereleri aciyorsun, iceri sabah gunesi giriyor. Hava 22 derece, ama ruzgar hafifce usutyor. Gardorobundan pamuklu beyaz sabahligini aliyorsun ustune, arkandan sevgilin sana sariliyor, kafasini sirtina yasliyor. O ucan martilara, guzelim ege manzarasina bakiyorsun; onunde mukemmel bir gun daha var...
----------------------------------
Ne hayalmis lan, keske gercek olsa...