zall ben seni tanımıyorum, sistemden kim olduğuma bakabilirsin. ne de olsa dükkanın sahibi sensin, gel tanışalım çay falan içeriz. neyse dükkan senin olabilir ama sözlük bizim, sözlüğün sahibi olduğunu düşünüyorsan yanılıyorsun aslan, ben ve onlar yazmasaydık, sen hala bira şişesi biriktirdikten sonra onları satıp 3 bira abi diyecek kadar fakir olurdun. biliyorum nasıl bir hayat yaşadığını, buzlu bademle görmüş bizim çocuklar. nasıl tanıdınız olum dedim, zallı tanımayan atasını tanımaz dediler. onları bile satın aldığın için, emperyalist sisteme yüklendiğim gibi sana da yüklenebilirim.
neyse zall, senin hala makarnaya talim ettiğini, altında 3.20dizel olmadığını, hepsini biliyorum, çünkü bakkal muhittin makarna meselesini koca karı gibi her gördüğüne anlatıyor, çünkü bizim çocukların dün onu çalıp, sabah iki telli de okuttu. sabah uyandığında, ilk olarak buraya bakacaksın, arabanın çalındığı haberini de buradan duyacaksın. hadi ben seni değil, sen beni ara, beni bul zall.
diye saçmalattıran, hatta daha da saçmalayacakken napıyorum lan ben diye düşündüren, hatta düşündürürken yazdıran durum.
