-parfümünün markası ne? çok güzelmiş..
*teşekkür ederim, kendim karışım hazırlıyorum. sculpture'ye biraz yasemin kokusu işte..
-neden yasemin?
*...
[[neden mi? neden yasemin mi? ulan gece gündüz seni çalışıyorum ben. seni düşündüğümün toplamı kadar geri kalan insanları düşünsem unicef'e kadar yolum vardı. seni çalıştığım kadar boks çalışsam muhammet ali'yi dirilene kadar döverdim, sana yaptığım planlarla süreli bir satranç maçında kasparov'un bacağını eline verirdim. neden mi? neden yasemin ha?]]
içinizden bir kuyuya düşersiniz bazen taş duvarlarına çarpa çarpa. ses yankılanır gelir ama boğazınızda tıkanmalıdır. bazen bu kadar dile değildir o an. hoşlanılan kızın gözüne girebilmek için bir şeyler kurgulamayan erkek yoktur. aşkı besleyip büyüten sihirli bir iksir hazırlamaktır bu iş.
-yaseminleri severim.
dediği günden çok sonraydı. turuncu rengi sevdiğini yeni yeni sindirmiştim. kafamdan bir erkeğe uyabilecek turuncu kombinasyonlar geçiriken bir de yasemin kokusu çıkmıştı nerden çıktıysa. gözlük bile takabilirdim, gözlüklü sevseydi beni.
