ayrılınamayan sevgili gibidir efendim. beklersiniz, otobüs gelmez. yakayım dersiniz bir cigara. der demez ışıklardan kavşağı dönmüştür bile. "ulan yavaş gel şuna iki fırt daha vurayım" dersiniz. ama duymaz namıssız. pat diye açar kapılarını yanaşır yanaşmaz. beklersiniz diğer yolcuların binmesini, biraz daha, biraz daha... ama beklemez hayın şoför. ah birde içeri girdiğinizde ekşiyen suratlar. haksız da değiller hani...