kafaya oynarsınız sınıfta, matematik sorularını ilk önce ben çözeceğim diye yarışırsınız, ki çözersiniz de ama siz fırlama olduğunuz için en arkada oturmaktasınızdır,o ise hanım evladı ibnenin tekinin yanında ve ikinci sırada... bu arada ibne de sizin ona ilginizi bilmekte ve inadına kıza yavşamaktadır...
her matematik dersinde yaşanır bu karmaşa, lan ben önce çözüyorum ama neden tahtada çözmüyorum diye kendi kendinize hayıflanırsınız, çünkü tahtaya çıkıp gözlerinin içine baka baka soruyu çözmelisiniz... artık zamanı gelmiştir hep onlar mı çözecek anasını satayım... soruyu çözer çözmez koşmaya başlarsınız en arkadan -bok varmış gibi, çocuk aklı işte- ama soluğu tahtanın önünde alırsınız tabi yüzünüz gözünüz dağılmış vaziyette, o ikinci sırada oturan hanım evladı olan piç siz koşarken ayağını uzatmıştır koridora... hoca anlamıştır ama bir şey demez, yanınıza birini verir tuvalete gönderir ve bağırır ne koşuyorsun sınıfın içinde, toz oldu diye... sinirden ağlayamazsınız bile, elinizi yüzünüzü yıkar, patlayan dudağınızın kanını durdurursunuz, sınıfa girersiniz ama fırlamalığınızdan eser kalmamıştır... o orospu çocuğu bitmiştir artık sizin için, hem sevdiğiniz kızla beraber oturuyor, hem o da seviyor kızı... tenefüsün olmasını sabırsızlıkla beklersiniz... tenefüs olur olmaz, hoca sınıfı terkeder etmez, yapışırsınız piçin yakasına, allah ne verdiyse girişirsiniz... tabi yanında da beraber kafaya oynadığınız kız, ciyaklamaya başlar... bu sefer orospu çocuğunu bırakıp, kıza bakarsınız... kız saymaya başlamıştır, ne yapıyorsun sen bik bik bik diye... bir şey demeden, elemana son bir yumruk daha atarsınız, dışarı çıkarsınız...
bir daha ikisiyle de konuşmazsınız... artık nefretle beraber büyüyen bir sevgi vardır... sonra kızla aynı lise kazanılır, sırf gözüne sokmak için onların sınıftan birileriyle çıkarsınız falan filan...***