sabahın ilk saatlerinde haftanın önemli bir işini kitlemeye çalışan ekip liderine; ilgilenemeyeceğim, istifa dilekçesi yazıyorum diyerek dumur etmemle başlayan bir gün bugün.
bilgi ve becerilerimin emeğe dönüştürüldüğü değil, sömürüldüğü bir iş yerinde çalışmak için hiç bir sebebim yok.
kaypak, çıkarcı, çirkin insanlarla çalışmak için de.
işten ayrıldığımı söylediğim, sadece günaydın demek, sesimi duymak için arayan arkadaşlarımın değişen ses tonu dışında içimi burkan hiçbir şey yok. pek de afilli, filmlerdeki gibi, kutuya topluyorum eşyalarımı. küçük bir kutu var taşınacak, şimdi onu soner taşıyacak. az evvel gelip atelyeye götürdü kutuyu. küçücük kutu için çok ağır kutular taşıyan bir adam olan soner, "taşıdığım en ağır kutu sanki" dedi.